Türkiye’de, çevresel itici güç göstergelerinden biri olan nüfus artışı, enerji kullanımı ile paralel olarak kentsel yaşam alanları üzerine baskı yapmakta ve buna bağlı olarak; su kullanımı ve atıksu oluşumu, hava kirletici kaynaklarının ve yoğunluğunun artmasını, atık çeşitliliği ve atık oluşum miktarlarının artmasını, doğal kaynak ve arazi kullanımı üzerine gene olumsuz etkiler yaparak, alıcı ortam olarak nitelendirdiğimiz hava, su ve toprak kalitesinin durumunu etkilemektedir.
Bu göstergeler, hem yerel hem ulusal düzeyde izlenmekte ve çevre sorunlarının yapısı takip edilmektedir. Bu takip çalışmaları ile sorunlara tepki niteliğinde olan yeni hedefler ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik eylem planlarının geliştirilmesine, girdi sağlaması açısından sorunların önceliklerinin bilinmesi de bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’de bu amaca yönelik olarak 1999 yılından beri çevre sorunları ve çevre sorunlarının önceliklendirilmesi çalışmaları devam ettirilmekte ve periyodik olarak kamuoyuna bu değerlendirmeler aktarılmaktadır.
Anket niteliğinde hazırlanarak, değerlendirmelerin uzmanlar tarafından yapılması sağlanmakta ve Çevre Sorunları ve Öncelikleri değerlendirilerek “Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri oluşturulmaktadır.